1- Work and Travel nedir nasıl yapılır?
Şimdi. Önce şu “Work and Travel” neyin nesiymiş biraz ondan bahsederek başlayalım. Üniversite öğrencilerinin “Hem çalışıp hem de gezebildikleri” programın adının ingilizce halidir. Bir çok kişi tarafından da “WAT” olarak bilinir.
Programın temel amacı ; ABD’ye gidip, hem kültür olarak kendini geliştirirsin hem bir yerlerde çalışırsın hem de eğer para biriktirebilirsen biriktirdiklerinle ABD’yi gezersin.
Bu çalışacağın yerler kafe, restoran, bar, eğlence parkı v.s gibi yerler olabilir. Günde ortalama 70-100 dolar kazanabilirsin. Sana, gitmeden önce konaklayacak yeri de ayarlarlar. Haftalık veya aylık kazandığın para ile, bu kiranı öder, üzerine de biriktirdiğin para ile Amerika Birleşik Devletleri‘nde özgürce gezersin. Bu süreçte yalnız olmazsın. Merak etme. Senin gibi 10,000 kadar Türk vatandaşı, her yıl bu programla ABD’yi ziyaret ediyor.
2- Work and Travel başvuru şartları neler?
Work and travel’a katılabilmek için, üniversite öğrenicisi olmak şart. Bununla da yetinmeyip, 4 üzerinden en az 2 ortalaman olması gerekiyor.
Ayrıca, başvuracağın işin niteliğine göre, en kötü orta derecede ingilizcen olmalı. Son olarakta, aşağıda belirteceğim ücretler ne yazık ki ödenmesi zorunlu olan işlemler !
3- Work and Travel’da ne tür işler yapılabilir?
Ben bir eğlence parkının restoran bölümünde kasiyer olarak çalıştım. Yeri geldi kasada 12 saat çalıştım yeri geldi yemek pişirdim yeri geldi yerleri temizledim. Ama hiç gocunmadım ! Neden biliyor musun ? Çünkü bunu bilerek ve isteyerek gittim.
Tek derdim vardı : bir başına yabancı bir ülkede yaşayarak, kendimi geliştirmek istiyordum. Ama sen istersen; aşçı da olabilirsin, alışveriş mağazası çalışanı da, otelde de çalışabilirsin, kafede de hatta Alaska’daki balık fabrikalarında bile çalışabilirsin. Seçim senin ! Bolca seçeneğin olacak. Merak etme !
4- Work and Travel firmaları neler?
Bu işleri Türkiye’de organize eden bir aracı firma bulmadan, Work and Travel’a BAŞVURAMAZSIN. Amerika ile tüm süreçlerini yönetecek olan bu firmaların İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde ofisleri var.
Hangi şirket olursa olsun, gidip bir çaylarını için, hoş sohbet edin. Kafanızdaki soruları sorun ve mantıklı cevaplar bekleyin. Bu işler önce merak, sonra araştırmayla başlar. Firmalar ile konuştuktan sonra, kafanızdaki tereddütlerin ve önyargıların yerle bir olacağına eminim.
5- Çalışacağım firma ile iletişimim nasıl olacak?
Dedim ya bu işleri organize eden firmalar var diye. Neyi organize ediyor bu firmalar ? Örneğin, çalışacağın firma ile bağlantılar kurup, o şirketleri Türkiye’ye davet ediyorlar. Tek tek sohbet ortamında geçen bir tanışma oluyor.
Neden Work And Travel yapmak istediğini, bu işi neden istediğini güzel bir tanışma ortamında yapıyorlar. Çok sıkılma, karamsar olma, korkma. Çok güzel insanlardır genelde. Ya da bana denk geldi. O kadar sohbet etmeyi seven eğlenceli insanlarla çalıştım ki, şu an fırsatım olsa yine giderim
6- Work and Travel’da ne kadar kazanılır ?
Yine geldik en sevmediğim konuya. Para mevzuları ! Şimdi dostum ; bu tamamen seçeceğin mesleğe ve işin türüne göre değişir. Amerika’daki işlerin neredeyse % 99’u saatlik ücret öder. Bu ücretler ya hesabına yatar ya da sana çek verirler. İşte bu çeklerle, bankaya gidersin ve nakit olarak bankadan alırsın.
Aslında bu programın en güzel yanı da, daha sen işe başvururken, senin saatlik ücretini aracı firma sana sözleşmede gösterir. Genelde de ; 7.5-12 dolar arasında değişen ücretler olur. En çok parayı da, bana göre Alaska’da balık fabrikalarında çalışanlar kazanıyor.
7- Work and Travel ne kadara mal olur ?
Bu işleri yapan aracı şirketler var. Öncelikle, tüm vize ve diğer süreçlerin ayarlamasını onların halledeceğini ve karşılığında da senin 1.500 ila 2.000 dolar arasında bir ödeme yapman gerekeceğini bilmen gerekir. (Yazının paylaşıldığı tarihi bulamadım fakat büyük ihtimal 4-5 yıllık bir yazı yani dolar farkı var onu kendiniz hesaplarsınız)
Bunun üzerine de, senin sorumluluğunda olan uçak bileti masrafın olacak. O da genellikle 500-700 dolar arasında değişiyor. Ama erkenden uçak biletini halledebilirsen çok daha ucuza mal edilebilir.
Yani 2.000-2.500 dolar gibi bir masrafın olacaktır. E yanında bir de cep harçlığı olması gerekecek. O da 500-1,000 dolar arasında değişiyor. Son olarak, işverene 500 dolar civarında bir de ev için depozito ödeyeceksiniz. Ama gidince veya Türkiye’ye geri dönünce, eğer eve herhangi bir zarar vermemişseniz size bu parayı geri verecekler.
ABD’ye gidince çok çalışıp bu paraları amorti etmek veya üzerine para ile dönmek senin azmine kalmış. Ama katlanacağın masraflar hemen hemen bu civarda olacak. Yani 3,000-3,500 dolar gibi düşünebilirsin. Ve pek muhtemel, Work And Travel sonrasında, para falan biriktiremeyeceksin. Benden söylemesi…
8- Peki ABD’de ne kadar harcarım ?
Önce konaklama ile başlayalım. Demiştim ya hani ; sen gitmeden önce konaklayacağın yeri de ayarlayacaklar diye. İşte bu genelde ya bir odada tek kişi, ya 2 kişi ya da 4 kişi şeklinde olabilir. Bazen havuzlu villalarda, ki biz Utah’da çalışırken böyle bir yerde konakladık, bazen apartman dairesi olabilir.
Fiyatlar da genellikle haftalık olarak 50-150 dolar arasında değişir. Sözleşmeyi yaparken, sana ödeyeceğin rakamları da bildiriyor olacaklar. Ona göre bütçeni çıkartırsın.
E kiraya aylık 400 dolar versen, yeme-içme masrafın 400 dolar civarında olur. Kalır sana 200. Ama 1.600 dolar kazanabileceğin işin olursa, 800 dolar civarında paran kalacaktır. Hatta inan bana, eğer peşinden koşturup, araştırabilirsen, çok daha iyi rakamlar kazanabilirsin.
9- Peki Work and Travel’da ne kadar kazanacağım ?
Work and travel’a giderken alacağın çalışma vizesinin adı “J1” olacak ve bu vizeye göre, sana saatlik olarak en az 7.25 dolar işverenin ödemek zorunda. Maksimumum çalışma izniniz de haftalık 35 saat olacak. Ama bir çok işte, 50-60 saat çalışılabiliyor. Hatta ilave iş bile bulunabiliyor. Şahsen ben ortalama 50 saat civarında çalışıyordum. Satlik ortalama olarak 8-9 dolar civarında kazanıyordum.
Yani haftalık 400-450 dolar. Aylık 1.600-1.900 dolar civarında. Ancak unutmadan, bu tamamen sizin çalıştığınız saatlere ve işvereninizin size iş vermesine bağlı. Normal şartlarda saatlik 7.25 dolar ve maksimum 35 saat çalışacağınızı her daim aklınızda bulundurmalısınız. Yani normalde haftalık 250 dolar, aylık 1.000 dolar civarı.
10- Dönerken vergi iadesi alacak mıyım ?
Evet alacaksın. Sen ABD vatandaşı olmadığın için, ABD’de ödediğin vergileri geri alacaksın. Döndüğünde, seni WAT’a gönderen firma, sana bu konuda da hizmet veriyor olacak.
Ödediğin vergilerin büyük çoğunluğu, Türkiye’ye geri döndükten sonra yapacağın başvuru ile sana ödenecek.
11- Work and Travel sana ne kazandırır ?
Önce dilin gelişir. İnan bana, ABD’ye gidene kadar ingilizce bilmiyormuşum meğer. Oraya gidip, sabah akşam gerek iş arkadaşlarım ile gerekse de müşteriler ile ingilizce konuştukça, 4 ay gibi bir sürede ingilizcemin nasıl geliştiğine ben bile inanamamıştım. Zaten bu süreçte, diğer ülkelerden gelen bir çok yabancı Work And Travel öğrencisi de olacak.
Gerek onlarla tanışıp kültürlerini tanıyacak gerek ingilizceni geliştirebileceksin. Bu program, insanın hem dünyaya olan bakışını hem de kendine olan özgüvenini arttırması için olmazsa olmaz bir programdır.
12- Niçin Work and Travel yapılmalı ?
Öncelikle, korkunu kırarsın. Bırak yurtdışına gitmeyi, artık yurtdışında yaşamaya başlarsın.
İngilizcen uçar gider. Ama bu senin azmine ve hırsına bağlıdır. Ne kadar meraklı olursan, bir adım daha gelişir.
Yüzlerce insanla tanışırsın. ABD’li, Meksika’lı veya senin gibi bu programla gelen bir sürü yabancı ile.
ABD’yi gezme şansın olur. Alırsın bir araba yollara vurursun kendini.
Hayatta kalmayı öğrenirsin. Çalışıp, kazanıp, harcamak nasıl bir şeymiş öğretir adama !
Eğlenmeyi öğrenirsin. Gördüğüm en çılgın toplumdan birisi Amerikalılardı.
Merak ettiğin o San Francisco, Los Angeles, New York hayal olmaktan çıkar. Gerçeğe döner.
Hayatın boyunca unutamayacağın maceraları, en unutulmaz anılarını kayıtlara geçersin.
Dünyaya büyük pencereden bakmayı öğretir. Artık her yere gidecek ruha sahip olursun.
Özgürlüğü öğrenirsin. Bir başına kalmayı, ayaklarının üstünde durmayı…
Amerikalıların ne kadar dünyadan bir haber olduklarını görünce şaşarsın.
Dünyada başka toplumların, dinlerin, kültürlerin olduğunu ve saygı duymayı öğrenirsin.
Araba kiralayıp veya satın alıp (Craiglist sitesinden alabilirsin.Bizim ehliyetlerimiz ABD’de de geçiyor.) binlerce mil (1 kara mili=1.6093 km) yol katederek ABD’yi gezersin. Hem de 1 galon (3.78 litre) benzin 2 dolar civarında. O kadar ucuz yani. Araç satınalmak istersen, fiyatlar 1,000 dolar civarında.
Bedavadan biraz pahalıya, hayatın boyunca satınalamayacağın kıyafetleri satın alırsın. Bir çok dev firmanın Outlet mağazalarının, Outlet olanları bulunur. 3-5 dolara ayakkabı alacağın nadir yerlerdendir.
Eğlenirsin. Eğlence parkları (Six flags, Universal Studios gibi dev kompleksler), gece hayatı, partileri, sahilleri… Bak bu kısmı çok ama çok iyidir !
13- Work and Travel da ne gibi sorunlarım olacak?
Olacak. Yalan söylemeyeyim. Her şey öyle güllük gülistanlık olmayacak ! Her şey göründüğü gibi parlak, büyüleyici ve olumlu geçmeyecek. Hepimizin başına gelen şeyler bunlar. Ama inan bana bu olumsuz olaylar, senin daha güçlü ve daha kuvvetli olmanı sağlayacak. Sana hayatın en önemli derslerini verecek. Peki bu sorunlar neler olacak ?
İlk gittiğin günler alışamayacaksın. Başlangıçta zor gelecek. Merak etme. 2 haftaya alışırsın.
En önemli sorunun yemek olacak. Bizim gibi zengin bir mutfaktan sonra Amerika seni kesmeyecek.
Ev arkadaşlarınla sorunların olabilecek. Odanı sevmeyeceksin veya arkadaşını. Olur öyle şeyler.
İş zor gelebilecek. Çalışmayı sevmeyeceksin.Hele 20’li yaşlarda gerçekten zor oluyor. Biliyorum.
Aileni özleyeceksin.En çok ya anneni ya da sevgilini. 3 ay görmeyiver. Ölmezsin. Anın tadını çıkar…
Gezerken plan yapmakta zorlanacaksın. Olur öyle. Bu senin ilk yurtdışı deneyimin. Unutma !
İngilizce konuşmak zor gelecek. Ama başlarda. 1 aya kadar konuşmaya başlarsın.
Terimlere alışamayacaksın. Ağırlık ve uzunluk birimleri bizden farklı. 2 haftaya alışırsın.
Pek muhtemel geri dönerken, uçak bileti tarihini değiştirmek için fazladan para ödeyeceksin.
14- W&Tdaki ilk günüm nasıldı?
Şimdi. Benim başıma gelen süreci, kendimden örnek vererek anlatacağım. Ben, Utah’ın Salt Lake City şehrindeki dev eğlence parklarından birisi olan Lagoon eğlence parkında yemek bölümünde kasiyer olarak işe başlayacaktım. İstanbul’da bu parkın yöneticileri ile tanışmış, hoş geçen sohbet sonrasında işe kabul edilmiştim.
Her bir evrağım hazırdı ve artık tek aşama uçağa binip, önce İtalya’nın Roma, sonrasında New York’tan aktarma yapacak ve en son 5 saat daha ABD’de uçup Salt Lake City’e varacaktık. Çoğul eki kullanıyorum. Çünkü yolculuğum boyunca Erdi ve daha önceki yıl WAT yapan Necati de olacaktı. İtiraf edeyim. Necati olmasaydı, bu yol bu kadar kolay geçermiydi bilmiyorum…
Aktarmalar kolayca yapılıp toplamda 24 saat süren yolculuk sonrasında Salt Lake‘e indik. Öylesine heyecanlı, öylesine tedirgin ve korkaktım ki, kafamdaki o cevabını bir türlü bulamadığım binlerce soru, meğer ne gereksizmiş. Şimdi düşününce anlıyorum. Ne büyütüyormuşum. Meğer her şey ne kolaymış be.
İnan bana, bizi aynen söyledikleri gibi, şirket çalışanları hava limanı çıkışında karşıladılar. Evimize götürdüler. Artık ABD’deydik. Odalarımıza yerleştik. Ertesi gün servis geldi ve bizim gibi 40-50 WAT çalışanı otobüse doluşup eğlence parkına yol aldık. Ne çocukmuşum ! Yazarken aklıma geliyor o günler. Hiç bir şey bilmemek. Korkmak. Ürkmek. Çekinmek. Şaşkınlık. Çok farklıymış be!
Neyse. Sonra eğlence parkına geldik. İlk gün bize hem yapacağımız işler hem de park hakkında bilmemiz gereken ne varsa her şeyi anlattıkları bir eğitim verdiler. Ertesi gün herkes işinin başına koyuldu. Kimi Ride operatörü (Bu parklardaki makineleri yöneten kişiler), kimisi aşçı, kimisi kasiyer, kimisi temizlikçi olarak çalışmaya başladı.
Zaten 1 hafta sonra, herkes işi öğrenmiş, sanki yıllardır yapıyormuş hissine kapılmaya bile başladı. İnsanlar çok güzeldi. ABD’yi de çok sevmiştim doğrusu.
Ayrıca, benim gibi gelen bir sürü WAT’çı ile çılgınlar gibi bir yaz geçirmiş, harika arkadaşlıklar edinmiştik. Yine söylüyorum. Şu dakka desinler ki “Deniz. Work And Travel’a gelmek ister misin ? ” diye, yemin ederim 1 dakika bile düşünmem, çalıştığım işten ayrılır, çekip giderim. Of ki ne of.
Bazı şeyler geri gelmiyor. Bunların hepsi, hayatınız boyunca aşmanız gereken bir engel gibi görünüyor ilk başlarda. Meğer, engel gibi görünen şeyler, hayatınızın en keyifli anlarıymış. Geçip gidince, kaybedince daha iyi anlıyor insan …
15- Ben ne tavsiye ederim ?
Geldik mi en önemli kısmına ! Çok biliyorum madem, bu sistemi yaşamış, çokta memnun kalmış birisi olarak, WAT ile yurtdışına gidecek olan adaylara ne öneririm ? Anlatayıım…
WAT pespembe bir program değildir. Süründürür. Yorar. Sorgulatır. Eğer çalışırsan, karşılığını verir. Bu program, bir tatil programı DEĞİLDİR. Bildiğin işin varmış gibi çalışıyor olacaksın. Unutma !
ABD filmlerdeki gibi bir yer değildir. O koskoca bir yalandır ! Bu ülkede kartondan evlerde yaşayan insanlar vardır. Hayallerini gerçekçi seviyeye indirerek gitmeni tavsiye ederim !
Kendine en uygun mesleği seçmelisin. Ne yapabileceğini ve ne istediğini belirlemen lazım. Olay sadece çok para kazanmak değil. WAT’ın keyfini çıkarmak amacın olmalı.
İşi seçerken “Ne kadara mal olacak, eğer o şehre gidersem başka nerelere giderim ?” gibi soruların cevabını verebiliyor ol ! Böylece, Work (Çalışma) kısmı bittikten sonra, Travel (Gezme) kısmını yapacağın günleri düşleyip, motive olursun.
Sırf gitmek için dünyanın borcuna katlanma. Bu sistem, ABD’ye gidip para biriktirip, dönünce borçlarını ödeyeceğin bir sistem değildir. Ucu ucuna yeter. Belki Alaska’ya gidersen mümkün olabilir. Ama Alaska dışında kalan yerler için aynısını söyleyemeyeceğim.
Ne yapacağını önceden planla derim. Nereleri gezeceksin, nasıl gezeceksin, araba alacak mısın ? Bu soruların cevapları kabataslak kafanda şekillenmiş olsun.
Ben olsam mutlaka 2-3 kişi bir araya gelip, araba satın alırdım. Satın aldığım bir araba ile de 3 ay çalışıp, biriktirdiğim para ile 1 ay gezerdim. Zaten benzin ucuz. En son da dönerken arabayı satardım ki ne söylediysem de aynen yaptım. Yine olsun yine giderim. Yine olsun yine yaparım…